Kemik Erimesi Nedir? Kemik Erimesine Alınan Önlemler

Osteoporoz, kemik erimesi olarak da malum, kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan ve en yaygın görülen kemik metabolizması hastalığıdır. Kemiklerin kütle ve kalitesindeki azalma rahatlıkla kırılabilmesine niçin olmaktadır. 50 yaşın üzerinde her 8 kişiden 1’inde osteporoza bağlı omurga kırığı gelişmekte olup bu oran yaş ile birlikte artmaktadır. Osteoporotik kırıklar olarak tanımlanan kırıklar, omurga, kalça ve el bileği kırıklarıdır.

Vücudumuzda, bir taraftan yaşlı kemiklerin yıkımı olurken öteki taraftan yeni kemiklerin oluşturulduğu bir balans laf mevzusudur. Bu dengede, kemik yıkımının çok fazla olması veya yenilenmenin yeterli olmamasına bağlı oluşan dengesizlik, osteoporoza niçin olur. Sağlıklı kemik yoğun ve kuvvetlidür ve büyük oranda basınca katlanabilir. Sadece, osteoporoz geliştiğinde, kemikler incelir ve kırılgan bir hal alır.

Bu dengesizliğe katkıda bulunan en önemli müessir menopozdur. Otuzlu yaşların ortalarına kadar, çoğu kadın kaybettiğinden daha çok kemik kazanır. Hemen sonra, bu denge genellikle değişmiş olur ve kaybedilen kemik miktarı ile yerine konan kemik miktarı aşağı yukarı eşit olur. Ancak, menopoz esnasında hormonal değişiklikler, kısaca östrojen (kadınlık hormonu) düzeylerinin azalması kemik kaybını hızlandırır. Bu kemik kaybı ciddi bir düzeye ulaştığında, o kişide osteoporoz gelişir.
Osteoporoz’un yol açacağı etkisinde bırakır nelerdir?

Erken evrede osteoporoz, fark edilebilecek nitelikte çok az fiziksel değişikliğe neden olur. Sadece, rahatsızlık ilerledikçe özellikle omurga, el bilekleri ve kalça kemiklerinde rahat travmalarla kırıklar oluşabilir. Kemik kaybı kişide ağrılara, boy kısalmasına, hareket kısıtlılığına veya kamburluğa yol açabilir. Bu fizyolojik emareler bireyin kendine güveninin ve enerjisinin azalmasına neden olabilir. Osteoporozla muharebede osteoporozun erken dönemde saptanması ve tedavisi yer almaktadır.

Osteoporoz’dan korunma ve tedavi

Osteoporozu önlemek için alınabilecek tedbirler: kalsiyum, tertipli egzersiz, sağlıklı beslenmedir. Bunlar hem de tedavi için de yararlı önlemlerdir. Farklı tedavi seçenekleri değerlendirilirken, risklerinizin tanımlanması ve bu tarz şeylerOsteoporoz, kemik erimesi olarak da malum, kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan ve en yaygın görülen kemik metabolizması hastalığıdır. Kemiklerin kütle ve kalitesindeki azalma rahatlıkla kırılabilmesine niçin olmaktadır. 50 yaşın üzerinde her 8 kişiden 1’inde osteporoza bağlı omurga kırığı gelişmekte olup bu oran yaş ile birlikte artmaktadır. Osteoporotik kırıklar olarak tanımlanan kırıklar, omurga, kalça ve el bileği kırıklarıdır.

Vücudumuzda, bir taraftan yaşlı kemiklerin yıkımı olurken öteki taraftan yeni kemiklerin oluşturulduğu bir balans laf mevzusudur. Bu dengede, kemik yıkımının çok fazla olması veya yenilenmenin yeterli olmamasına bağlı oluşan dengesizlik, osteoporoza niçin olur. Sağlıklı kemik yoğun ve kuvvetlidür ve büyük oranda basınca katlanabilir. Sadece, osteoporoz geliştiğinde, kemikler incelir ve kırılgan bir hal alır.

Bu dengesizliğe katkıda bulunan en önemli müessir menopozdur. Otuzlu yaşların ortalarına kadar, çoğu kadın kaybettiğinden daha çok kemik kazanır. Hemen sonra, bu denge genellikle değişmiş olur ve kaybedilen kemik miktarı ile yerine konan kemik miktarı aşağı yukarı eşit olur. Ancak, menopoz esnasında hormonal değişiklikler, kısaca östrojen (kadınlık hormonu) düzeylerinin azalması kemik kaybını hızlandırır. Bu kemik kaybı ciddi bir düzeye ulaştığında, o kişide osteoporoz gelişir.

Osteoporoz’un yol açacağı etkisinde bırakır nelerdir?

Erken evrede osteoporoz, fark edilebilecek nitelikte çok az fiziksel değişikliğe neden olur. Sadece, rahatsızlık ilerledikçe özellikle omurga, el bilekleri ve kalça kemiklerinde rahat travmalarla kırıklar oluşabilir. Kemik kaybı kişide ağrılara, boy kısalmasına, hareket kısıtlılığına veya kamburluğa yol açabilir. Bu fizyolojik emareler bireyin kendine güveninin ve enerjisinin azalmasına neden olabilir. Osteoporozla muharebede osteoporozun erken dönemde saptanması ve tedavisi yer almaktadır.

Osteoporoz’dan korunma ve tedavi

Osteoporozu önlemek için alınabilecek tedbirler: kalsiyum, tertipli egzersiz, sağlıklı beslenmedir. Bunlar hem de tedavi için de yararlı önlemlerdir. Farklı tedavi seçenekleri değerlendirilirken, risklerinizin tanımlanması ve bu tarz şeylerin tedavileri ile alakalı bilgilendirilmeniz yanı sıra, yaşınızın, aktivite durumunuzun, diğer esenlik problemlerinizin ve şahsi tercihlerinizin hesaba katılması gerekecektir.
Sigara içenler, içmeyenlere oranla daha çok osteoporoz riskine maruz kalmaktadırlar. Bunun nedeni, sigara içenlerin menopoza daha erken girmeleri, östrojen düzeyinin daha düşük ve vücut kütle indeksinin daha azca olmasıdır. Fazla alkol (gmeşhurk 100 ml’den fazla) tüketen kişilerde de osteoporoza yakalanma riski yüksektir. Alkol, kemik felaketını hızlandırır, bu kişilerin kemik yoğunluğu daha düşüktür ve ayrıca alkol kullanımı düşme riskini artırmaktadır.
Sedanter ömür ve uzun süreli yatak istirahati de osteoporoz riskini artırır. Hareketli olmak kolay hareket edebilme gücümüzü artırır, kas gücümüz artar ve dengemiz korunur. Osteoporozdan hem korunmada bununla beraber tedavi amacıyla egzersizlerden yararlanılmalıdır. Korunmada hafif tempolu koşu egzersizleri etkili olabilir ise de tedavide kullanılan egzersizler fizyolojik tıp ve rehabilitasyon uzmanları tarafınca reçete edilen özel tipte ağırlık taşıma şeklinde egzersizlerdir.
Osteoporozun teşhis ve tedavisinde devamlı yeni metodlar geliştirilmektedir. Doktorunuz doğru tedaviyi bulmanız ve bu tedavinin risklerini, yan etkilerini ve faydalarını anlamanız açısından en iyi rehberiniz olacaktır.

Risk faktörleri

Osteoporoz riskini artıran faktörler, 
• 45 yaşın altında organik veya cerrahi menopoz 
• hanım olmak 
• ileri yaş 
• küçük, tefek, sıska yapıda ve beyaz tende olmak 
• ailede osteoporotik kırık öyküsü (özellikle annede kalça kırığı) 
• daha önce kırık geçirmiş olmak (ön kol kırığı benzer biçimde) 
• iltihaplı eklem hastalığı veya astım varlığı 
• kemik felaketını hızlandıran ilaçların kullanımı (kortizon, guatr ilaçları, sara devaları, heparin vb.) 
• kalsiyumdan yoksul beslenme, yetersiz d vitamini 
• sigara içme, alkol kullanımı, fazla kahve tüketimi 
• düzenli egzersiz yapma alışkanlığının olmayışı 
• erkeklerde düşük testosteron düzeyi 
• uzun süreli döşek istirahatiin tedavileri ile alakalı bilgilendirilmeniz yanı sıra, yaşınızın, aktivite durumunuzun, diğer esenlik problemlerinizin ve şahsi tercihlerinizin hesaba katılması gerekecektir.
Sigara içenler, içmeyenlere oranla daha çok osteoporoz riskine maruz kalmaktadırlar. Bunun nedeni, sigara içenlerin menopoza daha erken girmeleri, östrojen düzeyinin daha düşük ve vücut kütle indeksinin daha azca olmasıdır. Fazla alkol (gmeşhurk 100 ml’den fazla) tüketen kişilerde de osteoporoza yakalanma riski yüksektir. Alkol, kemik felaketını hızlandırır, bu kişilerin kemik yoğunluğu daha düşüktür ve ayrıca alkol kullanımı düşme riskini artırmaktadır.
Sedanter ömür ve uzun süreli yatak istirahati de osteoporoz riskini artırır. Hareketli olmak kolay hareket edebilme gücümüzü artırır, kas gücümüz artar ve dengemiz korunur. Osteoporozdan hem korunmada bununla beraber tedavi amacıyla egzersizlerden yararlanılmalıdır. Korunmada hafif tempolu koşu egzersizleri etkili olabilir ise de tedavide kullanılan egzersizler fizyolojik tıp ve rehabilitasyon uzmanları tarafınca reçete edilen özel tipte ağırlık taşıma şeklinde egzersizlerdir.
Osteoporozun teşhis ve tedavisinde devamlı yeni metodlar geliştirilmektedir. Doktorunuz doğru tedaviyi bulmanız ve bu tedavinin risklerini, yan etkilerini ve faydalarını anlamanız açısından en iyi rehberiniz olacaktır.

Risk faktörleri

Osteoporoz riskini artıran faktörler, 
• 45 yaşın altında organik veya cerrahi menopoz 
• hanım olmak 
• ileri yaş 
• küçük, tefek, sıska yapıda ve beyaz tende olmak 
• ailede osteoporotik kırık öyküsü (özellikle annede kalça kırığı) 
• daha önce kırık geçirmiş olmak (ön kol kırığı benzer biçimde) 
• iltihaplı eklem hastalığı veya astım varlığı 
• kemik felaketını hızlandıran ilaçların kullanımı (kortizon, guatr ilaçları, sara devaları, heparin vb.) 
• kalsiyumdan yoksul beslenme, yetersiz d vitamini 
• sigara içme, alkol kullanımı, fazla kahve tüketimi 
• düzenli egzersiz yapma alışkanlığının olmayışı 
• erkeklerde düşük testosteron düzeyi 
• uzun süreli döşek istirahati
Kemik Erimesi Nedir? Kemik Erimesine Alınan Önlemler Kemik Erimesi Nedir? Kemik Erimesine Alınan Önlemler Reviewed by Kumbik on Haziran 22, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok

Yorumlarınız için teşekkür ederiz.